Trump: “Harika bir görüşmeydi”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından Beyaz Saray’dan ayrıldı.

Başkanın Beyaz Saray’daki çalışma odası Oval Ofis’teki baş başa görüşmenin ve heyetler arası öğle yemeğinin ardından ABD Başkanı Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kapıya kadar geçirdi.

Anadolu Ajansı’nın haberine göre Beyaz Saray’da 2 saat 20 dakika süren görüşmenin sonrasında, kapıda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir süre daha sohbet eden Trump, tokalaşmasının ardından aracına binen Erdoğan’ı el sallayarak uğurladı.

Trump ayrıca, Erdoğan’ın heyetinde yer alan isimlerle de tek tek tokalaşarak yolcu etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler eşlik etti.

Trump, kendisine görüşmenin nasıl geçtiğini soran basın mensuplarına, “Harika bir görüşmeydi.” diye karşılık verdi.

Toplantı öncesi basınla görüşme 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump, görüşme öncesinde Oval Ofis’te basın mensuplarının sorularını yanıtladıktan sonra kapalı toplantıya geçerek görüşmelere başladılar. 

AP’nin haberine göre Trump, görüşmeler öncesinde ABD hükümetinin Ankara’ya gelişmiş savaş uçağı satışları üzerindeki kısıtlamasının yakında kaldırılabileceğinin sinyalini verdi.

Trump’ın ilk başkanlık döneminde, ABD, NATO müttefiki Türkiye’yi Rusya’dan hava savunma sistemi satın almasının ardından amiral gemisi F-35 savaş uçağı programından çıkarmıştı. ABD’li yetkililer, Türkiye’nin Rusya’nın S-400 karadan havaya füze sistemini kullanmasının F-35’in yetenekleri hakkında veri toplamak için kullanılabileceğinden ve bu bilginin Rusların eline geçebileceğinden kaygılıydı. 

Trump, Oval Ofis’teki basına açık görüşmeye, Erdoğan ile gün boyu sürecek görüşmelerde konuya bir çözüm bulunabileceği umudunu dile getirerek başladı.

“Onun bazı şeylere ihtiyacı var”

Trump, “Onun bazı şeylere ihtiyacı var, bizim de bazı şeylere ihtiyacımız var ve bir sonuca varacağız,” dedi. “Günün sonunda anlayacaksınız.”

Son ziyaret, Erdoğan’ın 2019’dan bu yana Beyaz Saray’a yaptığı ilk ziyaret. İki lider, Erdoğan’ın Trump’ı Beyaz Saray’daki ilk ziyaretinde ABD-Türkiye ilişkileri genellikle karmaşık olmasına karşın “çok iyi bir ilişki” olarak nitelediği bir yakınlık kurdu.

ABD’li yetkililer, Erdoğan döneminde Türkiye’nin insan hakları sicili ve Rusya ile ilişkileri konusundaki kaygılarını dile getirdiler. Türkiye ile bir diğer önemli Amerikan müttefiki olan İsrail arasında Gazze ve Suriye konusunda yaşanan gerginlikler, Türkiye ile ilişkileri zaman zaman zorlaştırdı.

Trump: “Erdoğan’ın yapabileceği en iyi şey Rusya’dan petrol ve gaz almamak”

Trump, Erdoğan’dan ABD’nin beklentilerini ifade ederken “Yapabileceği en iyi şey[in] Rusya’dan petrol ve gaz almamak [olduğunu]” söyledi. 

Trump, Erdoğan’ın hem Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, hem de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’den saygı gördüğünü ve “isterse büyük bir etkiye sahip olabileceğini düşün[düğünü]” söyledi. 

Erdoğan, F-35’ler üzerindeki kısıtlamaların kaldırılmasını istediğini açıkça belirtti.

Erdoğan da Fox News TV kanalında “Bret Baier ile Özel Rapor” programında F-35’lerle ilgili kısıtlamaları kast ederek  “Bunun stratejik ortaklığa pek yakıştığını düşünmüyorum ve doğru yol olduğunu da düşünmüyorum,” dedi.

Türkiye, jetler için peşin 1,4 milyar dolarlık bir ödeme yaptıklarını söylüyor.

Türkiye-ABD ilişkilerinin geçmişindeki soğukluk

Joe Biden’ın Başkanlığı döneminde ABD yönetimi, 2014’ten bu yana Türkiye cumhurbaşkanı olan ve önceki on yılda da başbakanlık yapan Erdoğan’la ilişkilerinde mesafeli davrandı.  

Derinlemesine ilişki kurmadaki isteksizliğin kaynağında Türkiye’nin demokrasiden uzaklaşma seyrinin yanı sıra Ankara’nın Moskova’yla kurduğu yakın bağlar da yer alıyordu. 

ABD’nin kayıtlarında muhalefet partileri ve insan hakları örgütlerinin, Erdoğan’ı yirmi yılı aşkın iktidarı boyunca demokrasiyi baltalamak ve ifade özgürlüğünü kısıtlamakla suçladığı bir geçmiş bilançosu var. ABD Dışişlerinin raporlarında yer verdiği uluslararası gözlemciler, insan hakları aktivistleri, gazeteciler, muhalif politikacılar ve diğer hak savunucularına yönelik asılsız soruşturma ve kovuşturmaların Türkiye’de kalıcı bir sorun olmaya devam ettiğini söylüyor.

Ancak AP’nin haberine göre Trump, Erdoğan’ı Ukrayna ve Gazze’deki savaşları sonlandırma çabalarında kritik bir ortak ve güvenilir bir aracı olarak görüyor. Trump yönetimi, Suriye’nin önceki lideri Beşar Esad’ın geçtiğimiz aralıkta devrilmesi sonrasında, Türkiye’nin Suriye’ye gösterdiği yaklaşımla da büyük ölçüde uyumlu hareket ediyor. 

Trump ve Avrupalı ​​liderler, bir dönem yabancı terör örgütü ilan edilen bir silahlı muhalif grubun komutanı olan Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara’yı benimsemekte Erdoğan’ın tavrını izlediler. 

Trump’ın Dışişleri Bakanı Marco Rubio, pazartesi günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu oturum aralarında eş-Şara ile bir araya geldi.

Erdoğan, Türkiye’ye kilit bir rol biçiyor

Erdoğan, Türkiye’nin Avrupa güvenliği için önemli bir rol oynayabileceğine ve küresel bir ticaret savaşını tetikleyen Ukrayna, Suriye ve ABD tarifeleri konusundaki jeopolitik anlaşmazlıkları aşabileceğine inanıyor.

Türkiye ayrıca, hem Ukrayna hem de Rusya ile ilişkilerini koruyarak Karadeniz bölgesinde güvenilir bir arabulucu konumu üstlendiğine inanıyor.

Türkiye, iç savaş sırasında desteklediği isyancı grupların geçen aralık ayında iktidara gelmesiyle komşu Suriye’de etkili bir aktör haline geldi. Ancak Esad’ın devrilmesi, Türkiye ile İsrail arasındaki zaten gergin olan ilişkileri daha da gerginleştirdi ve çatışan çıkarları, ilişkiyi olası bir çatışmaya doğru itti.

Türkiye-İsrail ilişkileri ve ABD’nin tutumu

Erdoğan, salı günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantıları sırasında Trump’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen bir yan etkinlikte yaklaşık iki yıldır süren Gazze savaşını görüşmek üzere sekiz Arap ve Müslüman ülkenin liderleriyle bir araya geldi. 

Erdoğan, Hamas militanlarının 7 Ekim 2023’te İsrail’e düzenlediği ve 1.200 kişinin öldürülüp 251 kişinin esir alındığı saldırının ardından başlatılan savaşta İsrail’in tutumunu sert bir şekilde eleştirdi. Gazze Sağlık Bakanlığına göre o günden bu yana 65 bini aşkın Filistinli öldürüldü ve bölgedeki evlerin yaklaşık yüzde 90’ı yıkıldı veya hasar gördü.

Erdoğan salı günü BM’deki konuşmasında İsrail’e bir kez daha yüklendi ve İsrail güçlerinin soykırım yaptığını ileri sürdü. Bu iddia İsrail ve ABD tarafından yalanlandı.

Erdoğan, “Bu terörle mücadele değil,” dedi. “Bu, 7 Ekim olaylarını hatırlatarak yürütülen bir işgal, sürgün, soykırım ve yaşam yıkımı, kitle imha politikasıdır.”

(AEK)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir