İki buçuk yılda onlarca direniş
BİRTEK-SEN’in kuruluşundan bu yana geçen üç yıllık süreçte işçi direnişlerinin hep en ön safında yer aldı. Birçok kez baskı gördü, tehdit edildi.
11 Ocak 2022’de Uğur Tekstil yönetiminin şikâyeti nedeniyle gözaltına alındı. 7 Şubat 2022’de Şireci Tekstil fabrikasında eylemde olan işçileri ziyaret ettikten sonra kendisini Ahmet Şireci’nin yeğeni olarak tanıtan Murat Mutlu Aslan tarafından tehdit edildi.
6 Şubat depremlerinin hemen ertesinde Defne’de gerçekleşen artçı deprem üzerine, patronların işçileri çalışmaya zorladığını söylediği için “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla ifadeye çağrıldı.
12 Ağustos 2023’te Başpınar’dan şehir merkezine yürümek isteyen Şireci Tekstil işçilerine destek oldu. Şireci patronunun şikâyeti üzerine gözaltına alındı. İfadesinin ardından serbest bırakıldı. Ahmet Şireci’den sendikal çalışmayı engellediği ve anayasal bir hak olan gösteri ve yürüyüş hakkından alıkoyduğu için şikâyetçi oldu. Ancak aradan geçen iki buçuk yılda şikayetinden bir sonuç çıkmadı.
Urfa patronlarının da hedefi oldu
Kasım 2023’te, Urfa’da Levi’s, Zara, Hugo Boss gibi uluslararası tekeller için üretim yapan Özak Tekstil fabrikasındaki 450 işçi, bağlı olduğu sendikadan istifa ederek, BİRTEK-SEN’e geçti.
Yedi işçinin sendika değişikliği nedeniyle işten çıkarılmasına tepki gösteren Özak işçileri, 27 Kasım’da iş bıraktı. Eylemin 10’uncu ve 15’inci günlerinde fabrika önüne gitmek isteyen işçilere Jandarma müdahale etti. Jandarma, Mehmet Türkmen’in de bulunduğu 22 kişiyi, 6 Aralık’ta gözaltına alındı. Jandarma, 11 Aralık’ta 92 kişiyi daha gözaltına aldı.
Türkmen, savcılık tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Üç sendika yöneticisi ve dört Özak Tekstil işçisi ile adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Özak Tekstil’de yürüttükleri sendikal mücadelenin ardından BİRTEK-SEN’e “işçiler üzerinde sendikal baskı” kurduğu iddiasıyla her işçi için 5 bin 421 TL olmak üzere toplamda 1 milyon 441 bin 986 TL ceza kesti.
İfadesi bile alınmadan tutuklandı
2025’e gelindiğinde Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde tekstil işçileri daha iyi çalışma koşulları için iş bırakmaya başladı.
Mehmet Türkmen, BİRTEK-SEN ile beraber yine ön saflarda görev aldı.
Düşük maaş zamlarını protesto eden işçilerin eylemine Gaziantep Valiliği’nden yasak kararı geldi. Polis de tekstil işçilerinin çadırlarına gece yarısı operasyon düzenledi ve çadırları kaldırdı.
Direniş sürerken Türkmen 14 Şubat’ta evinden çıkarken gözaltına alındı. Yedi saatlik bir bekletilmenin ardından serbest bırakıldı. Emniyet yetkilileri Türkmen’i serbest bırakırken “Bu bir gözaltı değildi” dedi.
Bu sırada işçilerin gerçekleştirmek istediği Türkmen’e destek mitingi emniyet güçleri tarafından engellendi.
Gaziantep Emniyet Müdürlüğü, bir gün sonra Türkmen’i sendika binasında yeniden gözaltına aldı. Türkmen, ifadesi alınmadan doğrudan Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. “Çalışma hürriyetin ihlali” ve “suç işlemeye tahrik” suçlamalarıyla tutuklandı. Hapse gönderildi.
Duruşmayı izlemek isteyen Gaziantep Barosu Başkanı Bülent Duran ve beraberindeki avukatlar içeri alınmadı. Sonraki süreçte Türkmen’in tutukluluğuna yapılan itiraz reddedildi.
Türkiye’de hak örgütlerinin yanı sıra dünyadan birçok kuruluş da Mehmet Türkmen ile dayanışma mesajları yayımladı.
Son demecinde ‘dayanışma’ vurgusu
Mehmet Türkmen, tutuklanmadan birkaç gün önce bianet’e verdiği demeçte şunları söylemişti:
Tek fabrikada tüm talepleri kazanabilmek mümkün değil. Patronlar inanılmaz örgütlü hareket ediyor. İşçilerin ortak bir çatı altında hareket etmeye ihtiyacı var. Bunun yolu da sendikal örgütlülük. BİRTEK-SEN olarak çoğu fabrikada örgütlü değiliz ama buna rağmen işçilerin birlikte hareket etmesi için çalışıyoruz. Çünkü belirlenen talepler ancak işçiler birlikte hareket ederse kazanılabilir. Çadır, yemek vb. ihtiyaçları karşılamakta zorlanıyoruz. Bu yüzden de dayanışma çağrımızı tekrarlıyoruz.

Başpınar’da ücret kavgası büyüyor
12 Şubat 2025
Türkmen’in tutuklanması, Türkiye’de sendikal mücadelenin karşılaştığı baskıları bir kez daha gözler önüne seriyor. Ancak, destek mesajları ve dayanışma çağrıları gösteriyor ki, mücadelesi işçiler ve hak savunucuları için önemli bir simge olmaya devam ediyor.
(ABY/HA)

.