Muş’un Arak (Kepenek) köyündeki, halk arasında “Arak Manastırı” olarak bilinen tarihi Kepenek Kilisesi, yüzlerce yıllık geçmişine rağmen kaderine terk edilmiş durumda.
Geçmişte ibadet, eğitim ve sosyal yaşam merkezi olan yapı, bugün köylüler tarafından depo ve odunluk olarak kullanılıyor.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, kilisenin iç mekânında herhangi bir süsleme kalmamış; alçı sıvalı duvarlar çökmüş ve yapının büyük bölümü bakımsızlık nedeniyle ciddi şekilde tahrip olmuş durumda.
Moloz taşlarla örülen dikdörtgen planlı yapının giriş kapısı ise tamamen yok oldu. Batı cephesi evle kapatıldığı için giriş, kuzeyde sonradan açılan kapıdan sağlanıyor.
Doğu cephesindeki yarım daire planlı apsis, mimari detaycılığın izlerini taşısa da bugün yalnızca yıkıntılarla ayakta duruyor.
Kilise hakkında
Muş ve çevresi, tarih boyunca çok sayıda Ermeni kilisesi, manastırı ve okuluna ev sahipliği yaptı. Özellikle Orta Çağ’dan itibaren bölge, Ermeni Apostolik Kilisesi için bir merkez haline geldi.
Kepenek Kilisesi ise bölgedeki Roma ve Sasani etkilerinin izlerini taşıyan nadir mimari eserlerden biri. Kilisenin mimarisi ve kullanılan malzemeler, özellikle moloz taşlarla örülen yapısı, yapının Roma dönemi mimari gelenekleriyle inşa edildiğini gösterir. Aynı zamanda Sasani döneminde (M.S. 3.-7. yüzyıllar arasında İran’da hüküm süren Sasani İmparatorluğu) Romalı ustalar tarafından yapıldığına dair araştırmalar vardır. Bu da yapının bölgedeki kültürel etkileşimlerin ve farklı medeniyetlerin kesişim noktası olduğuna işaret eder.
Kilise tarih boyunca sadece ibadet yeri değil, aynı zamanda eğitim ve sosyal yaşamın merkezi olarak da kullanılmıştır. Bölgedeki Hıristiyan topluluklar için önemli bir merkez olmuş ve manastır işlevi görmüştür.
Kaynak: Muş İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü.
(TY)