Geçtiğimiz yıl Van’da halkın iradesinin gasp edilmesine karşı İstanbul Kadıköy’de Süreyya Operası önünde bir araya gelen 54 kişiye 2911 No’lu yasaya muhalefet ettikleri gerekçesi ile açılan dava bugün görüldü.
Adliyesi 47. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davada mahkeme, derhal beraat kararıı reddetti, bir sonraki duruşma 23 Haziran’da görülecek.
Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısıyla düzenlenen eylemde, henüz eylem saati gelmeden polis müdahalesiyle gözaltına alınan kadınlar ve LGBTİ+ aktivistleri, bugün ilk duruşmada yaşadıkları hak ihlallerini detaylarıyla anlattı.
Savcı zafer işaretine ceza istedi
Yargılanan kadınlar bianet’e şu bilgiyi verdi:
“Polis bize işkence etti fakat onlar yargılanmadı, biz yargılandık. Bir arkadaşımızın kolu çıktı. Eylem bile değildi halay buluşmasına katılan kadınlar yargılandı. Biz duruşmada savunmalarımızı yaptık. Hem kayyıma karşı olduğumuzu hem de polis işkencesini vurguıladık. Başka bir davadan tutuklu olan iki arkadaşımız SEGBİS’le bağlanmışlardı. Onlara el salladık. İki arkadaşımız zafer işareti yaptı. Savcı da buna dair suç duyurusu yaptığını söyledi talep etti hakim de talebi kabu etti.”
Bugün görülen davada yargılanan kadınlar, eylem günü polis ablukasında maruz kaldıkları darp, ters kelepçe, kötü muamele ve cinsel şiddeti bir kez daha dile getirdi.
Kadınların aktardığına göre, polis hiçbir uyarı yapmadan saldırmış, dağılmak üzere olan grubu zorla gözaltına almıştı. Bir kadının omzu çıkan müdahale sırasında yaşanan şiddet ise belgelerle mahkemeye sunuldu.
Zafer işaretine savcıdan suç duyurusu
Mahkeme salonunda yaşanan bir başka dikkat çekici gelişme ise, SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlanan bir kişinin zafer işareti yapmasının savcı tarafından suç duyurusu talebine dönüştürülmesi oldu. Kadınlar, bu durumu anayasal protesto hakkının açıkça engellenmesi olarak değerlendirdi.
Hazırlanan iddianameyi “komik ve dayanaksız” olarak nitelendiren kadınlar, suçlu olanın kendileri değil, bu anayasal hakkı engelleyen kolluk ve onlara bu yetkiyi veren siyasi yapı olduğunu vurguladı. Mahkemenin beraat kararı vermeyip davayı sürdürme kararı alması ise, savunma hakkının ihlali olarak değerlendirildi.
Kadınlar Birlikte Güçlü, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, “Yargılanması gereken bizler değil, işkenceci polisler ve halkın iradesini gasp eden kaymakamlıklar, valilikler, siyasi iktidardır” diyerek dayanışma çağrısını yineledi. Bu tür baskı ve yargılamaların mücadelelerini engelleyemeyeceğini belirttiler.
Kadınlar, “Cinsiyetçi, ırkçı, LGBTİ+ düşmanı politikalar son bulana dek sokakta olmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz. Kayyumlar gidecek, biz kalacağız!” dedi.
(EMK)
.