Halkların Demokratik Kongresi (HDK) soruşturması kapsamında 100 gün ev hapsinde tutulan aralarında avukat Yıldız İmrek, gazeteci-yazar Ender İmrek’inde bulunduğu 6 kişinin yargılandığı dava bugün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görüldü.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada gazeteci-yazar Ender İmrek, avukat Yıldız İmrek, Mehmet Aslıvar, Mehmet Özcan, Taner Güven ve Yunus Öztürk hakim karşısına çıktı.
Duruşmayı Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan, DEM Parti İstanbul İl Başkanı Vedat Çınar Altan, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Temsilcisi Erol Önderoğlu, HDK Eş Sözcüsü Ali Kenanoğlu çok sayıda avukat ve demokratik kitle örgütleri izledi.
İstanbul Barosu ise gözlemci olarak duruşmaya katılmak istedi. Ancak mahkeme başkanı bu talebi reddetti.
“Hakimin tarafsızlığı yok, reddini istiyoruz”
Evrensel’den Eylem Nazlıer’in duruşmadan aktardığına göre sanık avukatları Ahmet Ergin ve Mustafa Söğütlü, mahkeme başkanının daha önce HDK soruşturmasında sorgu yaparak hüküm vererek bir tutuklama kararı verdiğini kanaat bildirdiğini, bu nedenle tarafsızlığını yitirdiğini dile getirerek reddi hakim talebinde bulundu.
Avukat Söğütlü, “Mahkeme başkanı, esas başkan raporlu olduğu için bugün dosyaya bakıyor. Onun hakkında da daha önce reddi hakim talebinde bulunmuştuk. Onunla ilgili usulü süreç henüz tamamlanmamıştır. Ancak bu başkan da ilk aşamada sanıkları sorgulayan hakimdir. Dolayısıyla adil yargılama hakkı ihlal edilmektedir. Ayrıca esas mahkeme başkanının da aynı dosyada kararlar verdiğini biliyoruz. Bu nedenle her iki hakimin de dosyadan çekilmesini talep ediyoruz” dedi.
Mahkeme, reddi hakim talebini değerlendirmek üzere ara verdi. Ara kararında ise talebin daha sonra karara bağlanacağını, ancak adli kontrol tedbirleriyle ilgili gecikme yaşanmaması için bu aşamada savunma alınacağını belirtti.
Sanıklar: “Adli kontrol tedbirleri yaşamımızı felç ediyor”
Sanıklar söz alarak üzerlerindeki adli kontrol ve yurtdışı yasağı tedbirlerinin kaldırılmasını talep etti.
Ender İmrek, “Ben gazeteciyim, PEN, TGS ve TGC üyesiyim. Adli kontrol yüzünden yurtdışındaki davetlere katılamıyorum. Bu mesleki faaliyetlerimin engellenmesi anlamına geliyor” dedi.
Yıldız İmrek, 36 yıldır avukatlık yaptığını belirterek, “Mesleğimi onurla yaptım. Yurtdışı yasağı aile ilişkilerimi de sekteye uğratıyor. Demokratik haklarım suç gibi gösteriliyor. Bu karar, masumiyet karinesinin ihlalidir” ifadelerini kullandı.
Mehmet Aslıvar, “Seyahat hakkım engelleniyor” diyerek yasağın kaldırılmasını istedi.
Ressam Taner Güven, uluslararası sergilere katılamadığını söyledi.
Yunus Öztürk ve Mehmet Özcan da iş yaşamlarının ciddi şekilde sekteye uğradığını dile getirdi.
Avukatlar: “Adli kontrol cezaya dönüştü”
Sanık avukatları da söz alarak tedbirlerin kaldırılmasını istedi.
Mustafa Söğütlü, “Ender İmrek gazeteci ve yazar. Uluslararası etkinliklere davet ediliyor ama gidemiyor. Ayrıca ailesi yurtdışında yaşıyor. Uzunca süre ev hapsinde kaldı, şimdi de aynı mağduriyet adli kontrolle devam ediyor” dedi.
Eylem Arzu Kayaoğlu, dosyada hukuka aykırı deliller bulunduğunu belirterek, “Adli kontrol tedbirleri bu aşamada cezaya dönüşmüştür” diye konuştu.
İhsan Artuç, “15 yıl önce toplanan delillerin karartılması mümkün değildir. Kaçma şüphesi yoktur. Pasaportu bile olmayan müvekkilime yurtdışı yasağı koymak ölçüsüzdür” dedi.
Dava 10 Aralık’a ertelendi
Mahkeme heyeti, reddi hakim talebinin daha sonra değerlendirileceğini açıkladı. Sanıkların adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması yönündeki taleplerini ise reddetti.
Dava, 10 Aralık 2025 tarihine ertelendi.
(HA)