Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Tekirdağ İl Örgütü, 2. Olağan Kongresi’ni “Barış ve Demokratik Toplum için Örgütleniyoruz” sloganıyla Ünal Baysan Konferans Salonu’nda yaptı.
Kongreye DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın yanı sıra Barış Anneleri Meclisi, sivil toplum temsilcileri, din alimleri ve kültür-sanat dernekleri de katıldı.
Kongrede konuşan Hatimoğulları, Tekirdağ’ın çok kültürlü yapısına ve işçi kenti kimliğine vurgu yaparak, Türkiye’deki ekonomik kriz ve yaşam koşullarındaki bozulmayı eleştirdi. “50 milyona yakın yurttaş açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Asgari ücret açlık sınırının altında kaldı, kiralar fahiş düzeyde arttı. Bu tablo kabul edilemez” dedi.
“Barış ve eşit yaşam için mücadele ediyoruz”
Hatimoğulları, farklı kimliklerin ve inançların bir arada yaşayabildiği bir toplumun mümkün olduğunu vurgulayarak, ortak yaşam ve eşit yurttaşlık anlayışını savunduklarını belirtti.
Tekirdağ’da çevre sorunlarına da dikkat çeken Hatimoğulları, “Sanayileşme birçok alanda doğayı ve yaşamı zehirliyor. Temiz su ve sağlıklı çevre tüm yurttaşların hakkıdır” diye konuştu.
“Öcalan’ın çağrısı barış süreci için önemli”
Kürt sorununun çözümüne dair değerlendirmelerde bulunan Hatimoğulları, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısını hatırlattı. Bu çağrının ardından PKK’nin kongre yaparak fesih kararı aldığını belirten Hatimoğulları, “Süreç ilerlemeli. Türkiye demokratikleştikçe silahsızlanma da hız kazanacaktır” dedi.
Barış sürecinin halkla birlikte örgütlü mücadeleyle yürütüleceğini söyleyen Hatimoğulları, “DEM Parti olarak Türkiye’deki tüm toplumsal kesimlerle görüşüyoruz. Ancak bu süreç masa başında değil, sahada halkla birlikte yürütülecek bir süreçtir” diye konuştu.
“Cezaevindeki siyasi tutuklular serbest bırakılmalı”
Hatimoğulları, Kürt sorununun demokratik çözümü için atılması gereken somut adımlara da değindi. “Cezaevlerinde binlerce siyasi mahpus var. AİHM kararları uygulanmalı. Bu kararlar sadece Demirtaş ve Yüksekdağ’ı değil, Gezi tutuklularını ve Kobanê davası yargılananlarını da kapsıyor. Bu kararların uygulanmaması açıkça suçtur” dedi.
Cezaevindeki tutuklulara selam göndererek, “Barışın ve demokrasinin inşası için bu kararlar derhal hayata geçirilmeli” çağrısı yaptı.
“Kadın özgürlüğü demokratik toplumun temelidir”
Kadın hareketinin barış sürecindeki rolüne de dikkat çeken Hatimoğulları, Öcalan’ın kadın örgütlenmesinin önemine vurgu yaptığını belirtti. “Ortadoğu’da kadına yönelik şiddet ve katliamlar, demokratik ve eşitlikçi bir İslam anlayışının ne kadar gerekli olduğunu gösteriyor. Rojava’da yükselen ‘Jin, Jiyan, Azadî’ felsefesi bütün bölgeye yayılmalı” dedi.
“İran-İsrail savaşı halkların savaşı değil”
İran ve İsrail arasında yaşanan çatışmalara da değinen Hatimoğulları, bu savaşın halkların değil, emperyalist güçlerin savaşı olduğunu ifade etti. “Ortadoğu yeniden şekillendirilmeye çalışılıyor. Nükleer bir felaketin eşiğindeyiz. Bu savaş derhal durdurulmalı, Birleşmiş Milletler acil adım atmalıdır. Yeni bir Çernobil’in bedelini insanlık kaldıramaz” dedi.
“Barış olacak, çünkü halk istiyor”
Hatimoğulları konuşmasının sonunda, barışın halkların talebi olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “Barış için mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Bu ülkede barış olacak. Tüm zorluklara ve engellere rağmen barış, adalet ve eşitlik mutlaka kazanacak.”
Konuşmasının ardından kongrede yeni yönetim seçildi, birlik ve dayanışma mesajları verildi.
(EMK)