“Örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılanan gazeteci Rahime Karvar, davanın ilk duruşmasında adli kontrol şartıyla tahliye edildi.
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Karvar ve avukatları hazır bulundu. Duruşmayı çok sayıda meslektaşı ve kurum temsilcisi takip etti.
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), DİSK Basın-İş ve MLSA gibi örgütler salonda yer aldı.
“Gazetecilik halkla ilişkiler faaliyeti değildir”
Savunmasında tutukluluğunun basına yönelik bir baskı olduğunu vurgulayan Karvar, “George Orwell gazeteciliği, ‘bilinmesini istemeyen gerçekleri halka aktarmaktır’ diye tanımlar. Devlet kurumları bizden halkla ilişkiler faaliyeti yürütmemizi bekliyor. Ancak bu, gazeteciliğin doğasına aykırıdır” dedi.
Karvar, yaptığı haberlerin dezavantajlı grupların sesini duyurmaya yönelik olduğunu belirterek, “Kadınlar, LGBTİ+’lar, Kürtler, Ezidiler, işçiler… Toplumun büyük çoğunluğunu oluşturan bu kesimlerin görünmeyen sorunlarını görünür kılmak istedim. Suç olarak sunulan faaliyetlerim, gazeteciliğin ta kendisidir” diye konuştu.
“Röportajlarım suç olarak gösterildi”
Karvar, Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridi konu alan haberlerinin ve milletvekili Ömer Öcalan’la yaptığı röportajın dava dosyasına suç delili olarak eklendiğini belirterek, “Devletin izniyle gerçekleşmiş bir görüşmeyi haberleştirmek nasıl suç olabilir?” diye sordu. “Ortadoğu’da Kürtlerin konumunu tartışmak benim için kaçınılmaz; bu da gazeteciliğe müdahale girişimidir” dedi.
“Kadınların özsavunması suç olamaz”
Kadın ve LGBTİ+’lerin maruz kaldığı şiddet ve eşitsizliklere de değinen Karvar, “234 kadın yılın ilk 5 ayında erkekler tarafından öldürüldü. Kadınların özsavunma oluşturması suç değil, zorunluluktur. Bu pratiği yargılamak erkek şiddetine taviz vermektir” ifadelerini kullandı.
Avukatlar: Gazetecilik faaliyetidir
Karvar’ın avukatı Elif Taşdöğen, müvekkilinin gazetecilik faaliyetlerinden yargılandığını vurgulayarak, “Kürdistan ifadesinin suç olarak görülmesi kabul edilemez. Müvekkilim feminist bir gazetecidir. Kadın odaklı programlar yaptığı için suçlanamaz. ‘Jin, jiyan, azadî’ ifadesi artık evrensel bir semboldür. İran, Hindistan, Avrupa’da kullanılıyor. Suç unsuru değildir” dedi.
Mahkeme başkanının “Sayın Öcalan” ifadesine tepki göstermesi üzerine Taşdöğen, “Hukuka aykırı buluyorsanız hakkımda işlem başlatabilirsiniz” yanıtını verdi.
“Yargı, siyasi sorunları çözme aracı olmamalı”
ÖHD Eş Genel Başkanı Serhat Çakmak da Karvar’la yaptığı programın suçlama konusu yapılmasını eleştirerek, “Müvekkil gazetecilik yaptı. Yargı, siyasetin çözmesi gereken meseleleri araçsallaştırarak çözecek yer değildir” dedi.
Savunmaların ardından mahkeme, Rahime Karvar’ın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Dava 17 Temmuz’a ertelendi.
BİA Medya Gözlem Veritabanı
Medya Gözlem Raporları
(EMK)