Süreci ‘demokratikleşme hamlesi’ olarak tanımlamanın tehlikeli olduğuna dikkat çeken İşleyen, “Kürt halkının bütün haklarına kavuşması için mücadele eden bir Parti olarak; elbette bugün de silahların bırakılmasıyla başlayan süreçte Kürt halkının istediği bütün hak ve özgürlüklere kavuşmasından yana olmaya devam edeceğiz. Ancak daha önce de söylediğimiz gibi silahların susmasının getireceği iyilik, iktidarın varlığını sürdürmesine hizmet edecek bir kötülüğe payanda yapılmamalıdır” dedi.
“Kurtuluş ‘tek adam’a son vermekte”
SOL Parti olarak silahların susmasını desteklediklerini, ancak bunun gerçek bir barış ve eşit yurttaşlık temelinde ilerlemesi gerektiğini dile getiren İşleyen, “Bize göre; bugün Kürdü Türkü tüm emekçilerin gerçek kurtuluşu; özgürlüklerin kazanılması ve kardeşçe yaşamın koşullarının yaratılması mevcut tek adam rejimine son verilmesinden geçiyor. Mart’dan bu yana sokaklarda sel olan halkın birleşik mücadelesini büyüterek bunu başarabiliriz; tüm demokratların, yurtseverlerin, barış yanlılarının, ilericilerin ve işçi-emekçi sınıfların çıkarlarından özgürlükten ve kardeşlikten yana olan hepimiz bu yolda birleşmeliyiz” çağrısında bulundu.
“Anayasa Erdoğan’ın tuzağı”
Yeni sürecin anayasa tartışmalarının iktidarın tuzağı olduğunu söyleyen İşleyen, “Erdoğan ve temsil ettiği siyasal rejimin yeni bir anayasa yapabilme meşruiyeti yoktur. Hiçbir muhalefet partisi Erdoğan’ı iktidarda tutma oyunundan (tuzağından) başka amacı olmayan bu oyunun parçası olmamalıdır. Parlamento ve tüm kurumların fiilen kapatıldığı; yasa ve anayasanın hiçe sayıldığı şimdi de seçimlerin dahi göstermelik hale getirilmeye çalışıldığı bir rejim yenilerek ancak gerçekten demokratik yeni bir anayasının yolları açılabilir” uyarısını yaptı.
(AB)