Avukat Muhsin İhsan Dinç tarafından noter kanalıyla bianet’e gönderilen açıklamada, yaşanan olayın ardından “müteveffanın binadan çıkarıldığı ve hastaneye yürüyerek girdiği video kayıtları bu durumu doğrulamaktadır” denildi.
Açıklamada, Erol Eğrek’in alacaklı olduğu yönündeki iddialara ilişkin olarak şu ifadelere yer verildi:
“Müteveffa Erol Eğrek’in geçmişine ilişkin olarak; yurt dışındaki, azınlık payına sahip olduğumuz bir iştirakimizde belirli bir süre çalıştığı, çalışmasına karşılık tüm yasal haklarının ve tazminatının ödendiği ve ödeme karşılığında alınan ıslak imzalı ibranamenin mevcut olduğu kayıt altına alınmıştır. İlgili kişi tarafından Müvekkil Şirket’e karşı açılmış herhangi bir dava bulunmamaktadır. Buna karşın şahsın, uzun yıllar boyunca Müvekkil Şirket’e yönelik tehdit içerikli mesajlar gönderdiği, asılsız iddialarda bulunduğu ve özel hayat mahremiyetini ihlal eden açıklamalarda bulunduğu tespit edilmiştir. Bu husus tarafımızca yargı mercilerine bildirilmiş ve ilgili hukuki süreç çok önceden başlatılmıştır.”
Avukat Dinç tarafından yapılan açıklamada ayrıca, “7 milyon TL tazminatını alamadı” şeklindeki haberlerin gerçeği yansıtmadığı ifade edilerek şu bilgilere yer verildi:
“Söz konusu 7 milyon TL, 13 Haziran 2016 tarihinde imzalanan Sulh Protokolü kapsamında 53 kişiye toplu olarak ödenen tazminat bedelidir. Erol Eğrek’e bu protokol kapsamında 25.144 TL (yaklaşık 8.600 USD) ödenmiş olup, ödeme karşılığında imzalı ibranamesi alınmıştır. Müvekkil Şirket’in, bu ödeme ile ilgili olarak azınlık hissedarı olmasına rağmen sorumluluğunu yerine getirdiği açıktır. Ayrıca, müteveffanın ödeme yapılmasına rağmen avukatına yönelik silahlı tehditte bulunduğu, bu olay nedeniyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nda 2016/195450 numaralı dosya ile soruşturma başlatıldığı ve ilgili dosyanın halen derdest olduğu bilgisi mevcuttur.”
Erol Eğrek’in ölümüyle sonuçlanan olay hakkında ise şu ifadeler yer aldı:
“Güvenlik kamerası kayıtlarına göre; şahsın elindeki silahı hem kendisine hem de güvenlik görevlilerine doğrulttuğu, birkaç el ateş ettiği ve bu esnada güvenlik görevlilerinin yalnızca silahı alıp şahsı kontrol altına almak amacıyla müdahalede bulunduğu açıkça görülmektedir. Müdahale süresi 2 dakikadan kısa sürmüş olup, müteveffanın binadan çıkarıldığı ve hastaneye yürüyerek girdiği video kayıtları bu durumu doğrulamaktadır.”
Avukat Muhsin İhsan Dinç tarafından söz edilen video kaydına henüz ulaşamadık. (Mİ)