İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, mizah dergisi LeMan’ın Muhammed ve Musa peygamberi tasvir eden bir karikatür yayımladığı iddiaları üzerine re’sen soruşturma başlattı. Dün akşam saatlerinde dergiye yönelik İslamcı bir grubun düzenlediği taşlı-sopalı saldırıya ise tepkiler sürüyor. Kolluk kuvvetlerinin saldırganlara karşı herhangi bir işlem yapmazken dergi çalışanlarını kötü muamele ile gözaltına alınması da eleştiriliyor.
Leman’a sansür: Dergi hakkında toplatma ve internet sitesine erişim engeli kararı
Avukat Tora Pekin, bianet’e yaptığı açıklamada gözaltıların hukuki zeminden yoksun olduğunu vurgulayarak, “Bizim hukukumuzda Hz. Muhammed’in sadece tasvirinin yapılması, resminin, çiziminin yapılması kategorik olarak bir suç oluşturmaz. Diğer deyişle yasada böyle bir suç yok ve Yargıtay’ın uygulaması da bu yönde” ifadelerini kullandı.
“Hukuken sorun taşımadığı açık”
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ‘dinsel değerlerin aşağılanması’nı yasakladığını hatırlatan Pekin, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Buna göre sözle veya karikatürle -bu kapsamda elbette tasvir de kullanarak- bu suç işlenebilir. Burada bakılması gereken LeMan’daki karikatürün TCK’nin 216/3. maddesinde yazılı olduğu şekilde “aşağılama” içerip içermediği. Bu anlamda LeMan’da yayımlanan savaş karşıtı barış yanlısı karikatürün hukuken hiçbir sorun taşımadığı apaçık. Karikatürde çizilen figürün Hz. Muhammed olduğu varsayılsa bile karikatürün anlamı ve mesajı itibarıyla dini değerlere saldırı veya aşağılama anlamına gelecek hiçbir unsur olmadığı ortada. Üstelik LeMan dergisi karikatürün peygamberleri temsil etmediğini de net biçim de açıkladı ki tiplemelere bakıldığında da bu anlaşılıyor. Herhalde kimse bundan 3500 yüzyıl önce yaşadığına inanılan Hz. Musa’nın melon şapka takacağını iddia edemez. Sonuç olarak LeMan’daki karikatürün suç oluşturduğunu söylemek mümkün değil. Bu nedenle dergi hakkındaki toplatma kararıyla erişim engeli kararı da tamamen hukuka aykırı.”
“Basın Kanununa da uyulmadı”
Karikatür gerekçe gösterilerek LeMan emekçilerinin gözaltına alınmasının ifade ve kişi özgürlüğü hakkının ihlali olarak değerlendiren avukat Pekin, “Ortada basın yayın yoluyla işlenmiş bir suç varsa Basın Kanunu’na göre (madde 11) bunun sorumlusu eserin sahibidir. Bunun dışında hiç kimsenin bir sorumluluğu yoktur. Karikatürün içerik olarak suç oluşturmadığını belirttim ama şeklen dahi suçlama yöneltilemeyecek grafiker, muhasebeci ve yazı işlerine müdürüne de soruşturma açılmasını, gözaltına alınmalarını açıklayacak hiçbir makul sebep yok” ifadeleriyle yaşanmış bir başka hukuksuzluğa dikkat çekti.
“İşkencenin sahiplenilmesi kabul edilemez”
Gazetecilerin kötü muamele ile gözaltına alınma görüntülerini paylaşan yetkilileri eleştiren Pekin, son olarak yaşanan hak ihlallerini şöyle sıraladı:
“Fakat dün ne yazık ki buraya kadar yaşanan hukuksuzlukları da aşan başka iki şey daha yaşandı. Birincisi Leman emekçileri hepimizin gözleri önünde kaba güç kullanılarak, yere yatırılarak, ters kelepçeyle, sürüklenerek ve başları fiziksel acı verecek biçimde eğdirilerek gözaltına alındılar. Adını koyalım bu işkencedir, işkence yasağı ihlal edilmiştir. Ancak bu hukuksuzluk burada da bitmedi ve bizzat bu işkence görüntüleri İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya tarafından, Lemancıların masumiyet karineleri de ihlal edilerek paylaşıldı. Yerlikaya’nın yaptığı paylaşımların -ki daha önce de defalarca benzer paylaşımları oldu- yapılan işkenceyi onayladığı çok açık. İşkence ve işkencenin sahiplenilmesi kabul edilemez.”
(AB)